28 Kasım 2020 Cumartesi

Turizm Ekonomisinin Geleceği

.

 Turizm Ekonomisinin Geleceği

Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübü, Turizm Ekonomisinin Geleceğini masaya yatırdı.



Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuk olduğu SKAL İstanbul Kulübün Kasım ayı toplantısında, Türkiye ekonomisinin yanı sıra salgının ve bölgedeki gelişmelerin turizm sektörüne etkileri değerlendirildi.

Pandemi geleceğe hızlı ilerlememize neden oldu.Pandemi sürecinde, birçok endüstri etkilenmiş olsa da, seyahat ve turizm endüstrisi özellikle ağır darbe aldı.Uluslararası uzun mesafeli yolculuklar neredeyse tamamen bitme noktasına geldi. Dünya çapında turizm ekonomisinin çöküşü otelleri, restoranları, otobüs işletmecilerini ve araba kiralama şirketlerini iflas ettirdi  Seyahat ve karantina kısıtlamaları, dar bütçeler ve enfeksiyon korkusuyla birleştiğinde turizmi önemli ölçüde azalttı. 

2020'nin sonunda 1,2 trilyon dolara varan gelir kaybı bekleniliyor. Ek olarak, tahminen 100 milyon insanı işsiz bıraktı. 25 milyon havacılık işi risk altında. 

Bu, birçok endüstri uzmanını, çalışanı ve gezgini, gelecekte turizm açısından neler getireceği konusunda kararsız bıraktı. 

Uzun vadede seyahatin çehresini değiştirebilecek temel seyahat teknolojisi eğilimlerini araştırılıyor

Pandeminin ne zaman biteceği henüz belli değil, ancak birçok hükümet ulusal ekonomilere sağlığı geri getirmeye çalışıyor.

Seyahatle ilgili belirsizlik ve korkuyla, turizm ve iş seyahatlerinin ne kadar çabuk iyileşeceğini, yine de uçup uçmayacağımızı ve yeni sağlık güvenliği önlemleri alındığında seyahat deneyiminin nasıl görüneceğini kimse bilmiyor… 

Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren SKAL İstanbul Kulübü, Kasım ayı toplantısı için bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuşmacı olarak konuk edildiği toplantıda, Kovid-19 salgınıyla birlikte hem Türkiye ekonomisi hem de turizm sektörü değerlendirildi.

Kovid-19 sorunlu bir dünya ekonomisinin üstüne geldi

 Dünya ekonomisi açısından bakıldığında salgının; dengeleri iyi oturmuş, sorunları olmayan bir dünya ekonomisinin değil, dengesizliklerin birikmiş olduğu bir dünya ekonomisinin üzerine geldiğini belirten Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, salgın sonrası dönem için belirsizliğin hakim olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisine değinen Prof. Dr. Akat, “Türkiye; petrol, doğalgaz, maden vs. gibi doğal kaynakları yetersiz bir ülke ve bütün bunları dışarıdan almak zorundayız. Kısıtlı doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklara ulaşabilmek için imalat ve ihracata önem vermeli, ekonomilerini bu anlamda güçlü kılmalıdır.” dedi. Prof. Dr. Akat ayrıca Türk müteşebbislerinin zorlu süreçler için daima hazırlıklı olduklarını ve bu sürecin de atlatılacağını sözlerine ekledi.

 Turizm sektörü salgın sonrası toparlanacaktır

Turizm açısından Türkiye’yi değerlendiren Prof. Dr. Akat, “Ülkemizin, sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikleri sayesinde doğal kaynağı turizmdir.” dedi.  Salgından olumsuz anlamda en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini belirten Prof. Dr. Akat, “Turizmin ekonomik açıdan geleceğini öngörmek Kovid-19’un seyrine bağlı olacak. Biz ekonomistler için bir şey söylemek zor. Uzun süreli karantina süreci nedeniyle insanların seyahat etmeye özlem duyduklarını düşünüyorum. Bu nedenle salgın sonrası dönemde, insanlar tekrar seyahat yapmak isteyeceklerdir.” dedi. 2021  için öngörüde bulunmanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akat, 2021 yazının ikinci yarısı ve sonbaharda Türkiye turizminde ciddi bir canlanma söz konusu olabileceğini ekledi.



Anlamlı hediye

SKAL İstanbul Başkanı Ayşe Önen, toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür ederek Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’a, Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim etti.

Seyahatteki çöküş uzun vadeli değişiklikler getirecek. 

Kanımızca, kitlesel işsizliğin işgücü piyasalarında silinmez izler bırakması gibi, mevcut küresel seyahat çöküşü hem iş hem de eğlence için uluslararası hareket modellerinde uzun vadeli değişiklikler getirecektir. Güçlü salgın kayıtları olan ülkeler, bunları turizm pazarlama stratejileri olarak kullanacaktır.  

Sağlık turizmi, İnsanlar daha sağlık odaklı hale geldikçe, pek çoğunun sağlık, restorasyon ve iyileştirici tatiller aramaları bekleniyor. Yoga inzivaları, spa uygulamaları ve diğer sağlık yanlısı aktiviteler özellikle turistler için çekici olmalıdır. 

Miras ve kültür turizmi, Yakındaki yerlerle sınırlı olduğunda, miras ve kültürel deneyimler ön plana çıkabilir. Bu, müzelerin, restoranların, tarih turlarının ve diğer yerel sitelerin ilgisinin artması anlamına gelir.

Açık hava turizmi, Aşı olmadan sosyal mesafe ve izolasyon temel COVID-19 önleme yöntemi olmaya devam ediyor. Buda, kamp, ​​yürüyüş veya su sporları gibi açık hava tatillerinde artışa neden olabilir.

Aile ve arkadaş turizmi, Kilitlemelerin uygulandığı, ailelerin ve arkadaşların ayrı tutulduğu yerlerde, günübirlik gezilere odaklanan turizm paketleri, hafta boyu süren gezilerden çok artış görebilir.  

Uzak veya tenha yerler, Uzak yerler her zaman belirli turistler arasında popüler olsa da, bu tatil seçenekleri koronavirüs sonrası daha fazla ilgi göreceği muhakkak. 

Küçük gruplara odaklanma, İster sınırlı odaları olan (oda kahvaltı gibi) konaklamalar, ister özel tur grupları olsun, COVID sonrası dünyada turizm küçük başlıyacakdır.

Uluslararası turizmin kontrollü kabulü, Virüs korkusu azaldığında, şirketler ve hükümetler uluslararası turistleri geri çekmek için rekabet etmeye başlayacaklar.

Turizm Teknolojileri Trendleri COVID-19 Sonrası, Ülkeler geçişi daha sorunsuz hale getirmek için teknoloji geliştirmeye ve entegre etmeye çalışıyor. 

Temassız teknoloji, Paylaşılan temas noktalarının ve yüz yüze etkileşimlerin azaltılması yolları arınılıyor. 

Sayı biyometri kullanımını düşünülmektedir, Biyometri temassız parmak izi, iris taraması veya yüz tanımayı içerebilir. Diğer seçenekler arasında hareket kontrolleri, belge tarama veya sesli komutlar dahil olmak üzere temassız girişler araştırılıyor.

Gelişmiş temizlik teknolojileri, Temizlik ve sanitasyon, hem seyahat sağlayıcıları hem de müşteriler için başka bir ana odak noktasıdır. Sterilizasyonu daha etkili hale getirmeye yardımcı olmak için ultraviyole ışık teknolojilerin kullanımı.

Tüm vücut dezenfeksiyon kabinleri, yüksek temas yüzeylerinde antimikrobiyal kaplamalar ve temizlik robotların kullanımı. Uygulaması çok az olan kabinlerde bir kişiyi ve giysilerini 40 saniyede dezenfekte edebilen ve patojenleri öldürmek için tasarlanmış fotokatalizörler veya nano iğne teknolojisin kullanılımını yaygınlaştırmak.

Otomatikleştirilmiş süreçler, Birçok sağlayıcının gelir hedeflerini veya giderlerini karşılamada güçlük çekmesiyle, şirketlerin müşterilere yardımcı olacak daha az personeli olması muhtemeldir. Bunu aşmak için, otomasyonun dahil edilmesi olası bir çözümdür. Başka bir seçenek de, Bilinen Gezgin Dijital Kimliği  

Akıllı kapıdan kapıya ulaşım, Popülaritesinde artması beklenen bir diğer trend de kapıdan kapıya taşımacılık hizmetleridir. 

Ancak, bu toparlanmayı sağlamak için sektör sıkı bütçelerle çalışmak zorunda kalacak. Ancak yeni süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmaya ve değişen ihtiyaç ve gereksinimlere karşı esnek olmaya istekli olacak. Bunu yapabileceklerini varsayarsak, COVID-19 sonrası dünyaya ve onun yeni normaline etkili bir şekilde adapte olacak şekilde donatılmalıdırlar. 

yilmazparlar@yahoo.com 

 

21 Kasım 2020 Cumartesi

Çevre Dostu Yunuslar

.

Çöpsüz Sokaklar

Çevre Dostu Yunuslar

Avrupa Ekonomi Senatörü ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour, Türkiye’deki yatırımların yanı sıra sosyal sorumluluk bilinciyle Çevre Dostu Yunuslar Derneğini kurarak “Çöpsüz Sokaklar” sloganıyla, çevrenin temiz tutulması konusunda çocukların eğitilmesine destek olmaktadır.



Dernek faliyetlerin başında farkındalık yaratarak çocuklarda çevre bilincinin oluşması, özellikle eğitici yeni yazılım oyunları gelmektedir. Çocuklar üzerinden Büyüklere mesaj olacak bu asil hizmetin, bir yabancı tarafından, Türkiye Sokakların temiz olma arzusunu büyük takdir ve hayranlıkla karşıladık ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour’u ofislerinde ziyaret etdik.

 Avrupa Ekonomi Senatörü ve Alipour Group GmbH Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour ile yaptığımız söyleşide; Türkiye’deki yatırımlarını hızlandırdığını, Teknoloji, yazılım, ilaç ve yeni Ar-Ge ürünlerine dayalı farklı şirketlerden oluşan Almanya merkezli Alipour Group’un 30 yıllık geçmişi olduğunu öğrendik.

Faliyetlerini sorduğumuzda; Son 3 yıldır Türkiye’de ticari faaliyetlerini sürdürmeye başladığını, özellikle Ar-Ge’ye dayalı yeni nesil teknolojik ürünlerin Türkiye’de üretilmesi ve ihracatı için çalıştıklarını dile getirdi.  

Geliştirdiği ürünler arasında, nano teknoloji içeren underbold isimli sertleştirilmiş ve ekolojik yol kaplama malzemesi ile KOBİ’lerin kendi enerjilerini üretmeye destek olacak, yeni nesil rüzgar gülü konusunda bilgiler verdi.

Rüzgar gülü, Almanya ve İsviçre’den transfer edilen teknoloji ile üretim yapacak, ayrıca atıkların kompost hale getirilmesiyle elde edilen yüksek katma değerli ürün de Türkiye’de üretilerek, dünyaya satılacak, olması yüzümüzü güldürdü.

Tüm yatırımlarını Türkiye’de yapma kararı alan Alipour Group “3 yılı aşan araştırma-geliştirme çalışmalarımızla elde edilen ve patentli ürünlerin tamamı Türkiye’de üretilecek.” Diyen Yönetim Kurulu Başkanı Iraj Alipour, Halen probiyotik özellikler içeren, bakteri ve virüs bulaşmasını önleyici “dezenfektan kabini” ve yine özel tasarımlı, virüs ve bakteri öldürücü “hava temizleme cihazı” üretimi için yatırımlarını hızlandıracağı bilgisini paylaştı.



Türkiye’de farklı şirketler kurduklarını ve patent ve marka tescilleri bulunan ürünleri, Türkiye’de üreteceklerini açıkladı. Alipour, “Türkiye’nin son 20 yılda alt yapısı çok gelişti. Türkiye güçlü bir ülke. Amacımız ürettiğimiz bütün ürünleri dünyaya satmak.” Dedi.

Avrupa Ekonomi Senatosu hakkındaki sorumuza; Avrupa Ekonomi Senatosu (European Economic Senate-EES)’in Yönetim Merkezi Münih’de olduğu söyledi.

“Genel Başkan Dr. Ingo Friedrich. (Dr. Ingo Friedrich, 1979-2009 arasında tam otuz yıl Avrupa Parlamentosu’nda senatörlük yaptı. 2007-2014 döneminde de Parlamento Başkan Yardımcılığı’nı yürütdü.) Avrupa Parlamentosu’nda 49 Senatör var. Avrupa Konseyi’nin 2014-2019 döneminde Başkanı olan, Jean-Claude Juncker’de seçkin üyeler arasında 

Almanya, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerin, Avrupa Parlamentosu’na seçilmiş üyeleri de üyeler arasında. 

Microsoft Almanya, Audi, Almanya Telekom, UBS Almanya, Deutsche Bank gibi dünya çapında şirketlerin başkan ve CEO’ları da Avrupa Ekonomi Senatosu’nun üyeleri” gibi bilgler aldık.


yilmazparlar@yahoo.com


19 Kasım 2020 Perşembe

Bal Gibi Sempozyum

.

 Bal Gibi Sempozyum

Tarımın dayandığı canlı ekosistemlerin korunmasında kilit rol oynayan, tarım ve bahçecilik endüstrilerin kıvılcımı arıcılık sempozyuma katılımın rekor düzeyde olması, insanların daha sağlıklı, doğal sağlık ürünleriyle refah arzusunda olduğunu doğruluyor. 


Yüksek katılım ile gerçekleşen “Kovandan Sofraya Arıcılık ve Arı Ürünleri” Sempozyumu; Başkanlığını Celal Toprak’ın ( EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı) yaptığı Güvenilir Ürün Platformu,Türkiye Arıcılar Birliği ile birlikde Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın kurucularından olduğu BEE’O desteği ile düzenlendi. 

Sempozyumun İncisi Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin’in gündemle örtüşük olan sözüydü. “Arıcılık sektöründe Corana’ya yakalanan yok” Pandemi sürecinde; Bal, propolis başda olmak üzere arı ürünlerin bağışıklık sisteme getirdiği olağanüstü yararını vurguladı.. 

Sempozyumun ana moderatörü Celal Toprak Yaşamlarımız, gıda ve beslenme güvenliğimiz, çevremiz ve evrimimiz için temel olduğu, önemini vurgulamak için bu sempozyumun  fırsat olduğunun altını çizdi.

Arılarla ilgili geleneksel yerli bilginin rolü ve arıcılardan arı tüketicilerine geçiş ve hatta geleneksel tıp ve arılar sayesinde daha geniş ürün ve hizmet çeşitliliği, kamuya açılan pencere olarak, Basınıda ilgilendirdiğini bu konuda kendi payımıza düşen hizmeti, desteği vereceğimizi söyledi. 

Türkiye’de arıcılığın durumu ve mevzuatlar, dünyadaki gelişmeler ayrıca Anadolu arı ürünlerinin farkı ana başlıkların ele alındığı sempozyumda. 


Akademik çevrelere yaptığı desteklerler ile bilinen BEE’O Kurucusu ve Genel Müdürü Aslı Elif Tanuğur Samancı kapsamlı bir sunu yaptı. 


Arı ürünlerin globalde 3 trilyon dolarlık bir pazardan pay aldığını, Sekiz milyon arı kovanımız ve 70 bin arıcımızın olduğunu söyleyen Aslı Elif Tanuğur Samancı, Dünya’da arıcılık ve arı ürünleri anlamında çok önemli bir potansiyele sahib olduğumuzu, Arı ürünleri özellikle propolis önümüzdeki yıllarda hem talebi hem de tüketimi artacak doğal ürünler olacağını belirtdi.


Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Yerli üretim ve ihracat yapan firmalara teşvikler var, bunlar daha da arttırılmalı. Dünya’nın ikinci arıcılık ülkesi olarak arı sütü, propolis, polen gibi katma değerli arı ürünlerinin standardı ülkemiz tarafından hazırlanmalı ve dünyaya örnek teşkil edecek şekilde sunulmalı. Bu konuda, ülkemizde yeterli kalitede ürün, donanımlı akademisyenler, yeterli alt yapıya sahip kamu kurumları, firmalar ve eğitimli arıcılarımız mevcut. Hep birlikte el birliği ile Anadolu ürünlerini Dünya markası yapmak için çalışmalıyız. Bu konuyu bir devlet politikası ve stratejisi olarak ele almalıyız.”şeklinde konuşmasını slaytlarla destekledi.

Yurtiçi ve yurtdışından 2000’in üzerinde kişinin katıldığı webinarda BEE’O ve Uluslararası Apiterapi Federasyonu Başkanı Ali Timuçin Atayoğlu, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nevzat Artık, Türkiye Arıcılar Birliği (TAB) Genel Başkanı Ziya Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Selman Ayaz konuşmalarında;

Ar-Ge çalışmaları yapılması gerektiğini, Endemik bitkilerde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak, doğal ürünlerimizi insanlarımızla buluşturmanın şart olduğunu, arı ürünlerinde kodeks çalışmalarının çok hızlı ilerlediğini, ilgili bakanlığın sahte bal başta olmak üzere hileli ürünlere açılan savaşları ve daha pek çok konuyu işlediler.     

Tüm gün süren sempozyumdan çıkardığımız özet anlayış; Arıcılık yeşil hareket olarak doğaya dönüşü, arıların biyolojisi ve balın kalitesinin artırılması, tamamlayıcı veya alternatif tıbbın ve hatta kendi kendine ilaç tedavisinin hasta için öneminin bilinci, üretilen birçok bitkisel ürün veya madde insan organizması için iyileştirici niteliklere sahip oluşu, apiterapinin yardımcı ilaçlarla iyileştirmede uygulanan tıp dallarından biri olduğu, ıslah stokları için hibrit tohumları elde etmemize yardımcı olan arılar olduğunu, yüzyıllar boyunca, arıcılık, kırsal ve yerli toplulukların geçim kaynaklarına katkıda bulunduğunu, önemli sosyal, ekonomik ve çevresel faydalar sağladığını, geçim kaynağından ziyade bir yaşam tarzı olduğunu. Arıların, tozlaşmada ve tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini artırmada hayati bir rol oynadığını,öğrenmiş olduk. 

Gerçekdende, Arıcılık, tarımsal üretimin, gıda güvenliğinin ve çevrenin iyileştirilmesine yardımcı olurlar. Biyolojik çeşitliliği için çok önemli olan arılar insana yakışır işlerin ve gelirlerin önemli bir kaynağıdır.


yilmazparlar@yahoo.com


Dört Kapı Anadolu Rüyası Lansmanı-Yılmaz Parlar

. ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA...