26 Ekim 2019 Cumartesi

Çirkin Kentleşmeyle Yüzleşmek-mega istanbul-Yılmaz Parlar

 Çirkin Kentleşmeyle Yüzleşmek

Leviathan şehirleri; Zamanımızın kentsel yığınları arasında “Mega İstanbul” Dünya kentleşmesinin büyüme noktaları, sözde mega şehirler, 10 milyondan fazla nüfusa sahip devasa yığınlar.

İstanbul’un çarpıcı derecede hızlı ve ölçüsüz kentsel büyümesini gözler önüne seren, Antropolog Yoann Morvan ile Mimar Sinan Logie’nin birlikte sundukları “ Mega İstanbul”




Mega şehir İstanbul hakkında konuşulduğunda; küçük boyuttaki katı partiküllerin dış yüzeylerinin eritilip, birbirlerine yapışması sonucu daha büyük çapta katı partikül veya tanecikler elde edilmesi, yığılma, anlamına gelen aglomerasyonlardan bahsederiz. Büyük şehirlerin genişlemesinin sınırları var, ancak bu sınırları görebilmek için, keskin bir göze sahip olmanız gerekiyor:


Dünya nüfusunun yalnızca % 2'si şehirlerde yaşıyordu. Bugün Devleti tahrip eden ve onu zayıflatan büyük şehirlerde dünya nüfusunun yarısından fazlası yaşıyor. 2050 itibariyle, dünya nüfusunun en az % 70'i şehirlerde yaşayacak. Uzman kuruluşların bilgilerine göre; On yıl kadar önceleri şehirlerde yaklaşık 2,8 milyar insan yaşıyordu. 2015 yılına kadar dünyada >yaklaşık

 30 şehir vardı. 2025 yılına kadar gelişmekte olan Asya ülkelerinden dolayı dünyadaki mega kentlerin sayısı 37'ye ulaşacak.





Fransa İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter’in da katıldığı, Sinan Logie, Yoann Morvan’ın Mega İstanbul isimli 25 Ekim – 4 Aralık 2019 tarihleri arasında ziyarete açık olan sergide İstanbul; Bizans, Konstantinopolis, daha sonra yakın zamanlı İstanbul 2023’ü inşa etme emelleri de dahil olmak üzere, fetihler, siyasi ve dini entrikalar, depremler ve yangınlar arasında çağlar boyunca sürekli olarak süren aralıksız bir mücadelenin içerisinde yeniden tanımlanmıştır.


Sinan Logie ve  Yoann Morvan sergileri hakkında; “Osmanlı İmparatorluğu’nun eski başkentinin çok katmanlı kentleşme palimpsestinin üzeri, bugün artık on altı milyon nüfusa sahip bir megapolle kaplıdır. Bu kentsel büyüme, son on yıllar boyunca, genellikle çevresini de dikkate almadan, çarpıcı bir hızda gerçekleşmiştir.  Bu durum, özellikle, meskûn alanın kenarlarındaki, az bilinen ama mevcut yeni oluşumların ve eşitsizliklerin şiddetini ve boyutunu açığa çıkaran yerlerde görünür olmaktadır.” Açıklamalarda bulundular


Sinan Logie ve  Yoann Morvan “Buraları yürüyerek katetmek, Mega İstanbul’un ölçüsüzlüğünün ölçüsünü belirlemeye olanak sağlıyor. Eyüp’ün kuzeyinden Dilovası’na, Silivri Limanı’ndan Sultanbeyli tepelerine kadar, klişe yerlerin uzağındaki bu kıyıda köşede kalmış kentsel sınırları boydan boya geçerken,  natamam bir tamamlanma süreci yaşayan bu kentsel hayalciliğin röntgenini tasvir etmek mümkün.” Şeklinde bilgileri paylaştılar. Çirkin kentleşmenin izleri süren görselleri ile gerçekleri yüzleştirdiler. 






Kültür merkezi ilgilileri  Saadet ersin ve Aslı Akıncı’dan aldığımız bilgilere göre;

“Université libre de Bruxelles (ULB) – La Cambre-Horta Mimarlık Fakültesi mezunu olan mimar ve plastik sanatçı Sinan Logie, Bilgi Universitesi’nde ders vermektedir. Kentsel araştırmalar alanında faaliyet gösteren bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan Mekanda Adalet Derneği’nin kurucu üyesidir. 

CNRS bünyesinde antropolog olan Yoann Morvan, Aix-Marseille Universitesi’nde Karşılaştırmalı Akdeniz ve Avrupa Etnoloji Enstitüsü’nde çalışmalarını yürütmektedir. Yorulmak bilmeyen bir kentsel yürüyüşçü olan Morvan, 2009 yılından bu yana İstanbul’u ziyaret etmektedir.”

Mega Şehirlerin Plansız kentleşmesinden söz edersek;
Aslında, kentleşmenin yığılmasında ana katkı, kırsal bölgelerden şehirlere göçleri ile yapılmaktadır. Küresel kentleşmenin olumsuz itici gücü olarak kalacağına da inanılıyor.
Mega şehirler için, bazı uzmanlar, “Nüfusu en az 5 milyon olan şehirleri böyle görüyor. Eğer algının sınırlarını zorlanırsa, daha da şaşırtıcı bir büyüme görüleceği, tahminlere göre 2025'te 87 şehrin olacağı, 2030–2050 döneminde 1.3 milyar yeni vatandaşın gelmesi bekleniyor.”




Ekonomistler her zaman küreselleşmeyi ve kentleşmeyi refah ve ilerlemeye götüren olumlu süreçler olarak görmüştür. Fakat zirvede şehir yönetimi, trafik sıkışıklığını yenmek ve altyapı geliştirmek için elindeki her şeyi ve daha fazlasını yapmak zorundalar.

Uygun fiyatlı konut inşaatı talebi karşılamadığından, insanlar sürekli yasadışı olarak yüzbinlerce gecekondu evi kendileri inşa etdiler. Gecekonduları, modern hedeflenen kentsel dönüşüm yatırımlar yoluyla ortadan kaldırmak için bir plan sunuldu. Açgözlülük nedeniyle insanlar şehre, onları sindiremeyecekleri miktarlarda gittiğinden, Hızlı bir büyüme  yaşayan
 plansız çirkin kentleşen İstanbul ortaya çıkdı. Çirkinliğin ikinci sosyal yüzüde büyük şehirlerinin karakteristik bir özelliği olan soygun ve diğer dehşetlerden daha yüksek bir suç oranına da sahip oldu.

Çirkin kentleşme ile birlikde solunan hava kirliliği yeşilliklerin azalmasıda beraber geldi.Yangınlar ormanları tahrip ettiğinde, itfaiyeciler kelimenin tam anlamıyla yangınla yangınla savaşmaya başlar ve ormanın tüm kesimlerini yangın yolunda tahrip eder. Neden? Gerçek şu ki, yangının yayılması için üç şey gerekli: oksijen, ısı ve yakıt malzemesi. Bu üç bileşenden en az birini çıkarırsanız, yangın keskin bir şekilde azalır

Rant kültüründe, büyük aglomerasyonların ayrı bölümlerinin izolasyonuna yönelik eğilim zaten yansıtılmamıştır. Baskın
 eylem merkezinde kurtuluş ümidi olmadan özel bir güç kesintisi yapıldı, çünkü kötü bir bölgenin ortasında yüksek binalarla sonuçlandı ve çığlıkları mega şehir İstanbul’u yönetenler duymadı.

Büyük şehirlerle ilgili er ya da geç, sebep oldukları çevre sorunlarının tartışılmasına neden olacaktır. Aslında, büyük şehirler atmosfere toksik emisyonların  gerçek merkezlerini oluşturmaktadır. Sadece megaşehirlerin nüfus artışının % 80-90'ını sağlayacağı gerçeği göz önüne alındığında, geçmiş bize yeterince ders verdiğinden endişelenmeye başlamak için bu yeterli bir nedendir. Küresel şehirlerin yeni dünyasında, insan sadece hava değil, aynı zamanda başka bir unsur tarafından da tehdit ediliyor. Deniz seviyesindeki hafif bir artış - küresel ısınma durumunda taşkın riski çok yüksektir. Dünyanın su seviyesi bir metre yükselirse, büyük kısmı su basacak.


Doğal afetlerin bir başka yanı var İstanbul’da. Tedarik kesintisi. Büyük bir deprem veya selden sonra böyle bir şehre ne olacağını hayal edin. Şehre her gün tonlarca muhtelif ürünün ulaşması gerekiyor. Bir nedenle tedarikçiler şehre ulaşamazsa ne olur.? Modern bir mega şehir olan varlığını sağlamak için teknolojilere dayanıyor. En az bir köprü veya tünel kapalıysa, acil bir duruma uyacak. Şehrin altyapı projelerinin çoğu yetersiz.

Kentin bulunduğu manzara oldukça heterojendir: adaları, yarımadaları, koyları ve akarsularıi içerir. İstanbul hiç plan olmadan düzensizce kuruldu. Şehir yönetiminde güçlü bir lobiye sahip olan ve daha temiz, daha güzel ve konforlu bir şehir oluşturmak için projeleri teşvik eden bugün şehirler alışveriş merkezleri ve mimari anıtlarla süslenmiş, mimarı güclü planlama STK’lar yok.

Prensip olarak, tarihine bakarsanız, politikacıların, bölümlerin, özel sermayenin ve sivil toplumun sürekli etkileşimin şehrin nasıl göründüğünü görebilirsiniz. Genel olarak, müzakere etme kabiliyeti, şehir hayatına kayda değer yenilikler getirmede başarı için belirleyici bir faktördür. Tüm aktörler, büyükşehir alanının yönetiminde uyumlu bir gelişime yol açan eşit bir paya sahip değiller.


Günümüzde, kentsel planlama kuralları değişti: Her şey, sürekli büyüyen bir kentin farklı bölgelerini birbirine bağlama beklentisiyle yapılmadan önce, odak noktası araba trafiği sorununu çözmeye odaklanıyor. Şehrin büyüklüğü, karşılaştığı zorlukların büyüklüğünü belirler. Nüfusa temiz su sağlama sistemi her zaman endişe verici durumda. Bu nedenle, şehir idaresi çok çalışmak zorundadır.


Bir mega kabiliyetin lideri, genellikle her zaman çok fazla beklentileri olan özel durumundadır.


Büyük bir yığılmanın ne kadar karmaşık olduğu, teknolojiye ne kadar dayandığı, büyük şehirlerin teknik uzmanlara ne kadar ihtiyaç duyduğu göz önüne alındığında, tipik bir liderliğin mega yetkinliği olan bir bilim insanı olması beklenir. Diyelim ki, bir kimyager, fizikçi veya bir matematikçi, yani şehrin bütün sıkıntılarını cebirle ölçebilen ve bölgeyi onlardan kurtarabilecek ideal formülü bulan bir kişi. Bununla birlikte, uygulama kent politikasının beşeri bilimlerin kaderi olduğunu göstermektedir.

Şehir küçüldükçe, belediye başkanının gerçek gücü ne kadar büyük olursa, şehir o kadar büyük olur.

yilmazparlar@yahoo.com


24 Ekim 2019 Perşembe

TÜROB_Ukrayna turizm pazarında aşı tuttu -Yilmaz Parlar

Ukrayna turizm pazarında aşı tuttu


Bu yıl rekor beklenen Ukrayna turizm pazarından gelen talep ülke geneline yayılıyor. Ukraynalı turistler artık Antalya’nın yanı sıra İstanbul, Kapadokya, Kayseri, İzmir ve Sapanca gibi diğer destinasyonları da tercih etmeye başladı. Ukrayna’dan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine de talep başlaması dikkat çekiyor.






Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve THY işbirliğiyle tanıtım faaliyetlerinde pilot ülke olarak belirlediği Ukrayna turizm pazarında hedeflere ulaşılıyor. Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkeler arasında yer alan Ukrayna’dan gelen turistler artık Antalya’nın yanı sıra İstanbul, Kapadokya, Kayseri, İzmir ve Sapanca gibi diğer destinasyonları da tercih ediyor. Son dönemde Ukrayna’dan Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerine de talep başlaması dikkat çekiyor. 





Pazar rekora koşuyor

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Ukrayna’nın Türkiye’nin en istikrarlı turizm pazarlarından biri olduğunu vurgulayarak, “2018 yılında Türkiye’ye 1 milyon 386 bin Ukraynalı turist gelirken, bu sayı bu yılın ilk 8 ayında yüzde 10.5 artışla 1 milyon 106 bin olarak gerçekleşti. Yıl sonu itibariyle Ukraynalı turist sayısının 1.5 milyonu aşmasını bekliyoruz” diye konuştu. Ukraynalı turistlerin ağırlıklı olarak plaj turizmi odaklı olduğuna işaret eden Eresin, bu durumun değişerek Ukraynalı turistlerin ülkemizin tüm bölgelerine gitmeleri için İstanbul, Kayseri, Kapadokya, İzmir ve Sapanca destinasyonlarına yönelik başlattıkları tanıtım çalışmalarına Güneydoğu Anadolu’yu da eklediklerini dile getirdi. Eresin, Türkiye’nin ‘2023 Turizm Stratejisi hedefinde yer alan 75 milyon turist sayısına ulaşılması için’ turizmin tüm ülkeye yayılmasının önemli ve gerekli olduğuna dikkat çekti. Başkan Eresin, “Hep birlikte emek verdiğimiz bu yolda sektörümüzün başarılarının artarak devam etmesi tek temennimiz” dedi. 




Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Gaziantep’te ağırlandılar

Bu arada TÜROB tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve THY işbirliğinde yürütülen ‘Ülkemizin tüm yönleri ile tanıtımı projesi’ kapsamında, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Gaziantep’in tanıtılması amacıyla Ukrayna’dan davet edilen yaklaşık 20 kişilik seyahat acentası ve turizm medyası temsilcilerinden oluşan heyet ağırlandı. Heyet, Hilton Garden Inn Adıyaman, Hilton Garden Inn Mardin ve Park Dedeman Gaziantep Hotel ev sahipliğinde ağırlanarak bölgenin tarihi, turistik ve cazibe merkezlerini gezdiler. Yapılan çalışmanın özellikle bölge turizmine önemli katkılar yapması bekleniyor. 
Öte yandan TÜROB tarafından gerçekleştirilen bu tip tanıtım organizasyonları Ukrayna ile sınırlı kalmadı. Proje kapsamında, yıl başından günümüze kadar TÜROB, T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı ve THY işbirliğiyle, 84 ayrı destinasyondan yaklaşık 2 bin turizmci Türkiye’de ağırlandı.

Ukrayna’dan gelen turist sayısı 8 ayda yüzde 10 arttı 

Yıl        Ukraynalı turist sayısı (Bin kişi)
2008    780
2009    574
2010    568
2011    602
2012    634
2013    756
2014    657
2015    706
2016    1.045
2017    1.284
2018    1.386
2018 (Ocak-Ağustos)  1.000
2019 (Ocak-Ağustos)  1.106

yilmazparlar@yahoo.com


Maslak Hilton Hotel şehircilik otelinde örnek -Yılmaz Parlar


Maslak Hilton Örnek


Mükemmel şehircilik oteli nasıl  olmalı?

Konforlu bir konaklama için, bir otel seçerken, İdeal otel ne olmalı?

Seyahat edenlerin tüm gereksinimlerini, olması gerektiği gibi karşılayan bir otel, kaliteli turist konaklama örneği oluşturur. 



Genel olarak, otel, hizmet ve hizmetler kümesi açısından güvenli bir şekilde olmalı. Otel seçiminde genelde üç öne çıkan faktörlerin yanı sıra daha nesnel parametrelere güvenmek daha iyidir.

Otel işletmeciliği alanında makroekonomik bir perspektifle bakıldığında; Farklı bir tatil türü farklı seçim kriterleri içerir.


Otel performansın istatistiksel analizleri göstermiştir ki; makroekonomik faktörlerin otel operasyonunu nasıl etkilediğidir. Regresyon analizinde otel performansı  değişken otel doluluk oranı ile ölçüldüğüdür.


Şehircilik Hotelciliği açısından konfor, Maslak Hilton Hoteli karakterize eden ana unsurlardan biridir. Otelin inşasındaki tasarımın yanı sıra tesisler için de modern bir perspektif sergiliyor. İhtiyaçlarınıza göre doğru odayı seçme şansı tanıyor. Hotel'in odaları tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak durumundadır.





SKAL International İstanbul Kulübün, Maslak Hilton Hotel Müdürü Özkan Alkan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ekim 2019 toplantısı sonrası gezmeye fırsat bulduğumuz oteli ve işletmeciliğini şehircilik otelciliği açısından mükemmel bulduk.

İstanbul'un eğlence bölgesi ve işin merkezinde lüks için eşsiz bir standart belirleyen Istanbul Maslak Hilton Hotelde etkinlik alanı da dahil olmak üzere süitlerin olduğu 284 büyük odası ile hizmet vermektedir.




Hotel iş Geliştirme Müdürü Yasemin Copur’un verdiği bilgilere göre; Balo salonu ve 6660 m² toplam etkinlik alanı, 3 kata yayılmış. Konuk odaları, 38 metrekare yatak boyutları 180 x 200. İki yataklı konuk odası: 38 metrekare yatak boyutu: 120 x 200. En yeni işletme teknolojisiyle birlikde hizmet veren 22 orta boy ve büyük toplantı odalar. 850 m2'lik özel gruplar için bütün gün yemek mekanı. Sütunsuz balo salonu doğal gün ışığıyla 1200 kişiye kadar ağırlayabilmektedir. 925 metrekare ana fuaye, terası  65 metrekare Kokteyl kapasitesi 1000 kişilik 850 metrekare, yuvarlak masalı  büyük balo salonu ve kokteyl kapasitesi 250 kişilik, sürekli değişen sanat sergi salonu gibi büyük etkinlik alanları mevcut.





Spa salonunda; Koşu bandı, sabit bisiklet, kablo kasnağı gibi kapsamlı fitness ekipmanları ile kişiselleştirilmiş eğitimler, makineler, ağırlık makineleri, serbest ağırlıklar, karın çırpıcıları, kürek makineleri, özel bir mekan pilates için, squash kortu, kapalı yüzme havuzu, bayanlar için geleneksel bir Türk hamamı 2 VIP suit dahil, kendi jakuzileri, kendi saunaları ve kendi hamamları ile 9 sağlık tedavi odası bulunmaktadır.






Neredeyse her ülkede, ideal olduğunu iddia edebileceği çeşitli turistik konaklama örnekleri vardır. Yerli yabancı büyük holdinglerin merkez ofislerin bulunduğu ve iş ortamına paralel lüks eğlence merkezine sahip Maslak bilgesi otel için ideal konuma sahip. Güleryüzlü personeliyle tüm lüks gereksinmelere cevap veren profesyonel otel işletmeciliğide buna eklenirse Maslak Hilton mükemmel şehir oteli örneğini oluşturuyor. 


yilmazparlar@yahoo.com


23 Ekim 2019 Çarşamba

SKAL International İstanbul Kulübü, ekim 2019 Toplantısı-Yılmaz Parlar




SKAL - 29 Ekim Çoşkusu


Başkanlığını Ata Eremsoy’un yaptığı, SKAL International İstanbul Kulübü, 22 ekim 2019 Salı günü Maslak Hilton Hotel’de, Otel Müdürü Özkan Alkan’ın ev sahipliğinde, Asbaşkan Ayşe Önen’in başkanlığını üstlendiği geleneksel aylık toplantısını, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çoşkusu içinde, Türk bayraklarıyla  “10.Yıl” marşı eşliğinde Aziz Ata’mızı saygı ve minnetle anarak, Ata’mızın turizme verdiği ışık doğrultusunda gerçekleştirdi. 




Atatürk Turizmi


Batı ile Doğu ülkeleri arasında dostluk köprüleri kuran, Mustafa Kemal Atatürk sadece bir askeri liderin yeteneklerini değil, aynı zamanda uzak görüşlü bir kişinin doğuştan gelen özelliklerini taşıyan bir diplomatdı. Hem çağının hemde günümüzün tüm dünyanın kabul etdiği, diğer tüm tarihi liderlerin baş mimarıydı.




Cumhuriyetimizin 96 yılı kutlamaları kapsamında, SKAL İstanbul Kulübü  toplantısındaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk teması; Türk Turizmine ve Dünya Turizmine ilham veren Atatürk’ün turizm ilkelerini bir kere daha hatırlatdı. 

Daha önceden dile getirdiğimiz gibi; Atatürk “ Yurtda Sulh, Cihanda Sulh ” sözleri, Türkiye turizmine ve Dünya turizmine yol göstermektedir. Turizmin ön koşulunun, ancak güvenli barışçıl bir ortamda mümkün olabileceğidir.



Fikir dehası Ata’mızın, gençlik başda olmak üzere her yaş, kültür turizmi ekoturizmi ön plâna çıkaran turizm çeşitlemeliridir. Bunlar uygulanabilindiği takdirde hoş görünün ön plana çıktığı faktörle, turizmin esas yapısı elde edilir. 

Siyasi gerginliklerden uzak, gerek uluslararası, gerek ulusal barış ortamı, turizmin gelişebilmesi için zorunlu olan ön koşuludur. Uyumlu ilişkiler anlamına gelen, güvenliktir. Barışcı olmak, toplumun hayatında dengenin sağlanmasıdır. 
Kazanılmış haklara saygın olan insanların özgür hareketi ve Hukuk turizmin baş koşuldur. Barış ortamının, sosyal düzenin varlığı turizmin temelidir



Yolculuk ve konaklama sırasında turistlerin, can ve mal güvenliğinin sağlanması gereklidir. Güvenliğin olmadığı ortamlarda turizmin gelişmesi mümkün değildir. 

Son yıllarda turizmimiz olumsuz etkilenmiş, istenilen turist profili Avrupalı turistlerin başka ülkelere gitmesine de yol açmıştır.  



SKAL İnternational İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy’un rahatsızlığı nedeniyele katılamadığı toplantıyı, SKAL İstanbul Kulübü Asbaşkan Ayşe Önen Başkanlık ederek yürütdü. Toplantıya Turizmden sorumlu İstanbul Vali yardımcısı Dr. Hülya Kaya, TUROB Başkanı Müberra Eresin, SKAL Dünya geçmiş dönem Başkanı Hülya  Aslantaş, Geçmiş dönem SKAL Uluslarası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç, Yönetim kurul üyeleri, Selma Tatar, Meltem tepeler, Genel sekreter Can Arınel, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanı Emirates Airline Türkiye Genel Müdürü Bahar Birinci, ve Sadettin Bülbül, Mariott Hoteller Türkiye Satış Direktörü Seyhan Ayel Girit, Aşcılar Federasyonu Geçmiş dönem Başkanı Yalçın Manav, İRO Başkanı Sedat Bornavalı başda olmak üzere, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, turizm üst düzey temsilcileri ve turizm dünyasının seçkin isimleri katıldılar. Genel Sekreter Can Arınel’in konukları takdiminden sonra geleneksel toast ritueli yapıldı




SKAL İnternational İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe, çok takdir toplayan anlamlı milli duygu yüklü kısa konuşma sonrasında, Maslak Hilton Hotel’de, Otel Müdürü Özkan Alkan’a ev sahipliğinden dolayı kulübün teşekkür plaketini takdim etdi. 

Ödüllü şef Arif Kemal Doğan komutasındaki mutfak ekibi, Hizmeteden Maslak Hilton Hotel tüm personeli, SKAL Yönetim kurul üyeleri ve Protokolun toplu aile fotograf çekimiyle toplantı son buldu

 yilmazparlar@yahoo.com
  

20 Ekim 2019 Pazar

Doping marka çiğköfte – Turşucum marka Silivri şubesini açtı-Yılmaz Parlar

Medyacının Gastronomi Başarısı

Yoğun ilgi gören yeni bir trend olarak Gastronomi spesiyalleri turizmin, dolayısıyla ekonominin ayrılmaz bir parçası haline geliyor.




Sadece gıda yöneticiliği değil daha birçok konuyu öğrenen girişimci başarılı İş Kadını Lonca Medya-Lonca Tv Sahibi Nurhayat Varol İstanbulda Franchise zinciri olan “Doping” marka özel çiğköfte ve suyu içilebir ev turşusu “Turşucum” marka Silivri şubesini açtı.

Eşsiz lezzeti özel kılan mutfak kültürü, sahip olduğu birikimden süzülerek geliyor. Gastronomi dışında medya sahibi olarak tüm medya sektördeki meslekdaşlarına büyük bir gurur yaşattı.




Müşterilerini memnun eden saygısını kazanan bir işletmeci olarak, ürün yapım aşamaları, personel yöneticiliği, pazarlama stratejileri belirleme ve rekabetçi bakış açısı gibi eğitimler başta olmak pek çok uygulamalı eğitimlerden geçen çok birikimli bir iş kadını Nurhayat Varol Gıda sektöründe de tecrübeli. Öncelikle hijyenik ve sağlık konuları olmazsa olmaz prensipleri arasında.





Markalarını köklü bir şekilde yerleştirmeye  yemek kültürünün sadece karın doyurmak olmadığını yemeğin zevk haline nasıl dönüşebileceğini göstermek ve bunu müşterilere aktarmak ve kültürünü yerli yabancı damak tadına göre servis etmeye kararlı.

Özel lezzet verdiği markası sayesinde ürüne alışkanlıkları olanların vazgeçilmez durağı olmuş şubeleri. 




Sektördeki tecrübesini iletişim yönetim konularında da üst seviyelere taşıyarak, sürdürebilir başarıyı yakalamış. Bu başarıların devamı aksatılmadan sürdürülmesi için servis personelini her zaman dinamik olmalarını sağlıyor. 


Açtığı şubesini, sinema oyuncuları, iş, siyaset, sanat dünyası dostları yalnız bırakmıyarak, unutulmaz lezzetli soslarla hazırlanan marka ürünleri yeme fırsatı yakaladılar.


yilmazparlar@yahoo.com


16 Ekim 2019 Çarşamba

Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü-Yılmaz Parlar

Doğalgazdan Sentetik Benzin

Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen resepsiyonda  Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov, “Ahal ilinde bölgenin en büyük Cam Fabrikası ve dünyada henüz benzeri bulunmayan Doğalgazdan sentetik benzin üreten tesis yapıldı.” Dedi.





Türkmenistan İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliğinde Conrad Bosphorus Hotelde 15 Ekim 2019 Salı günü, Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü kutlandı.


Geceye, Turizmden sorumlu Vali yardımcısı Dr. Hülya Kaya, yabancı Konsoloslar, Konsoloslukların temsilcileri, Sivil Toplum örgütlerin başkanları- temsilcileri, Siyasi partilerin temsilcileri, öğretim görevlileri, Türkmen vatandaşlar, elit bir davetli grubu  katıldılar.


İki Ülke Milli marşının okunmasından sonra açılış konuşmalarına geçildi.


Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov, Türkmenistan’ın 28. Bağımsızlık yıldönümü münasebetiyle düzenledikleri resepsiyona sevinclerini paylaşılmasından dolayı davetlilere teşekkür ederek başladığı konuşmasında  “Bundan 28 yıl önce Türkmenistan, devlet bağımsızlığını ilan etti. Demokratik, hukuk ve laik devlet düzenini tercih eden ülkemiz, egemen ve özgür kalkınma yoluna güvenle ayak bastı. Ulusal kalkınma programlarının başarıyla uygulanması, hem bölgesel düzeyde, hem de uluslararası boyutlarda,Türkmenistan’ın demokratik ilkelere dayanan, ekonomik açıdan gelişmiş bir devlet olarak tanınmasını sağladı. Birleşmiş Milletler tarafından daimi tarafsızlık statüsü iki kez tanınan devletimiz, uluslararası taahhütlerin uygulanmasına yönelik faaliyetler sonucunda, dünyanın muhtelif ülkeleri, saygın uluslararası kuruluşlar ile dostane ilişkiler kurdu ve giderek geliştiriyor. Ülkemiz, uluslararası işbirliği için yeni etkili yollar ve yöntemler geliştirme konusunda çok değerli deneyim kazandı.” Açıklamalarında bulundu.




Bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğu Türkmenistan, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Uluslar arası Aral Denizini Kurtarma Fonu dönem başkanlığını yürütdüğünü  zamanda BM’nin birçok komisyonlarına üyesi seçildiğini, bu örgütün çeşitli programlarının uygulanmasına aktif olarak katıldığını söyleyen Baş Konsolos Seyitmammedov, “Bağımsızlık yıllarında, Türkmenistan’da toplumsal yaşamın tüm alanlarında büyük gelişmeler kaydedildi, Elektrik enerjisi, petrol-gaz, makine sanayisi, demir çelik, kimya, inşaat, elektron, tekstil ve gıda sanayi alanlarını ve diğer sanayi dalları giderek genişliyor. Doğal kaynaklar, elverişli çevresel ve iklim koşulları, modern sanayi üretimi, tarım, ulaşım ve iletişim hizmetleri ülkemizin illerinin de hızla gelişmesi için büyük fırsatlar yaratıyor. Kısa süre önce Türkmenbaşı Petrol Rafineri kompleksinde polipropilen üreten yeni bir fabrika hizmete açıldı. Ayrıca Balkan ilinde Garabogaz karbamid fabrikası ve Kıyanlı gaz kimya kompleksi inşa edildi. Bunların dışında Ahal ilinde bölgenin en büyük Cam Fabrikası ve dünyada henüz benzeri bulunmayan Doğalgazdan sentetik benzin üreten tesis yapıldı.” Şeklinde ekonomik gelişmeleri ve yatırımların altını çizdi.





Ortak dil, tarih ve kültür değerlerine sahip olduğu ülkelerle, dostane ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri pekiştirme politikasını uyguladığını dile getiren Seyitmammedov, “Türkiye Cumhuriyeti özel bir teşkil ediyor. Bağımsızlık döneminde Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişti, bugün ikili ilişkilerimiz stratejik özelliğe sahiptir. Türkmenistan ve Türkiye uzun vadeli ve güvenilir ticari-ekonomik ortaklardır. Ülkelerimiz bu alanda işbirliğinin daha da geliştirilmesine büyük önem veriyorlar. Türkiye Türkmenistan’ın dış ticaret ortakları arasında ilk sıralardan birini teşkil ediyor.” İlişkilerimizi önemine vurgu yaptı.


Ekonomik iş birliğimiz açısından, Ticari-ekonomik işbirliğinin gelişmesinde Hükümetlerarası karma ekonomik komisyona büyük görev düştüğünü, Tarafların Komisyon kapsamında ikili işbirliğinin mevcut durumunu istişare etme ve yeni işbirliği alanlarını ortaya çıkarma imkanı bulduklarını Ayrıca, İki ülke devlet başkanları arasında düzenlenen üst düzey görüşmeler ve istişarelerle kültürel-insani alanda da ikili ilişkilerin yüksek seviyede devam etdiğini söyledi.





Türkiye ile Türkmenistan’ın birbirlerine güclü bağlarla bağlanmış ortak bir maziye tarihe sahip iki dost iki kardeş ülke olduğunu dile getiren Turizmden sorumlu Vali yardımcısı Dr. Hülya Kaya, “Türkiye’mizin uluslarası terörle mücadele etdiği bu zor günlerde, her daim yanımızda olan siz değerli kardeşlerimizin varlığı bizlere ümit veriyor. Bizler aynı soydan aynı dilden aynı dinden aynı milletdeniz. Özümüz bir sözümüz bir.” Dedi


Vali Yardımcısı Kaya, Cumhurbaşkanın 2014 yılında Türkmenistan’a iş köprüsü kurduğu anlamında sözleriyle “Soydaşlarımızla dayanışmalı, Kültür ve eğitim başda olmak üzere dış politika, ticaret, ulaştırma, ekonomi, enerji ve bir çok alanda tam bir bütünlük içinde olumlu bir gelişme göstermektedir. Türk müteahhitlerin Orta Asya’da en çok faliyet gösterdiği ülke konumunda, enerji santralleri, altyapılar, köprüler, yollar, havalimanı, olimpiyat tesisleri gibi pek çok alanda ortaklığımız sürdürülerek devam ediyor.” Açıklamalarında bulundu.





Türkmen öğrencilerin, üniversitelerimizde, yükses lisans, doktora eğitimleri gördüğünü, Medeniyet ortaklığımız çağımızın gerektiği koşullarda ilerlemeye devam edeceğini, omuz omuza verdiğimizde ilişkilerimizin canlı tutduğumuzda aşamıyacağımız her hangi bir  engel olamıyacağını ve Konsolosluğun düzenlediği Türkmenistan 28. Bağımsızlık yılını  kutladığını ifade etdi.


Büyük İpek Yolu’nun kalbi olarak bilinen,Orta Asya’nın parlayan yıldızı Türkmenistan coğrafik konumu itibariyle bölgenin önemli lojistik üssü ve ulaşım merkezine dönüşmektedir..


Doğu kısmında Ortaçağa ait tarihi eserler bulunan, bölgelerin kültür seviyesi ve bilim gelişimi açısından dünyada emsali olmayan Türkmenistan tarih dalında birinciliği elde ederek, seyahat edebilecek en önemli mekanların birisi olarak seçildi.


Türkmenlerin Stonhenge’si olarak adlandırılan Altyn-depe kentiyle, antik kent Parfiya ve onun kültür başkentiyle, kadim Nisa kalesiyle, İl Arslan, Tekeş, Turabek Hanım, Kutlug Timur minaresi, Astana-Baba Türbesi ve diğer antik şehirler ve türbeleriyle, 1999 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi dahil edilen  Merv topraklarıyla, önemli turizm destinasyonlarından biridir.


yilmazparlar@yahoo.com  

15 Ekim 2019 Salı

Elektrik Tesisat Mühendislerinin Derneği (ETMD)-Yılmaz Parlar

.

Mühendislerinin Birleştirici Gücü

Kamu yararı temelinde çalışmalarını uyumlu olarak güncel teknolojik ve bilimsel gelişmelere ilişkin bilgileri üyelerine aktaran, mevcut yapısını yıllardır sürdüren, meslek ahlakı ön planda tutan, mevcut üretimi uluslararası  standartlarda geliştirilmesi amacında faliyetlerini sürdüren Elektrik Tesisat Mühendislerinin Derneği (ETMD) 11. Geleneksel gecesinde  yoğun ilgiyle bir araya gelerek  “Elektrik Tesisat Mühendislerinin Birleştirici Gücü” olduğunu bir kere daha gösterdi.





Çiftehavuzlar Büyük kuüpde düzenlenen gecede, gerçek yenilenmeyi sürekli kılan, elektrik tesisat sektörün önde gelen firma temsilcileri yoğun katılım sağladı. Tüzel üyeler, Sponsolar, MTMD-Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği, KTEMB-Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri,.Sektör Derneğin temsilcileri ve İTÜ, YTÜ, Kocaeli başda olmak üzere Üniversiteler dâhil olmak üzere çok sayıda firma temsilcisinin iletişim ağını geliştiren katılımcıların ana sohbet konusu ekonomiydi. 





Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Cemaloğlu’nun açılış konuşmasındaki; Sektörün ve Ülkenin güncel durumu konusunda yaptığı tespitleri geceye damgasını vurdu. Kısa bilgileri içeren faaliyetleri hakkında bilgilendirmeden sonra paydaş dernekler adına düzenlenen törende katkı sağlayan sponsorlara teşekkür etdi. 
Plaketler takdim edildi



ABB, AC Dizayn, Elektropanç, Aktif Mühendislik, Anel Group, Ansi Enerji, Apeaş İnşaat, Armes Mühendislik, Art Pano,  Arte Teknoloji, Asel Mühendislik, BBM Pano, Bilge Mühendislik, Birtaş Kablo, BTS Yangın, Can Çelik Pano, Cihan Elektrik, Design Group, EAE, Eaton, Erde Mühendislik,  Erse Kablo, Erk Proje, Fibera, Feilo Sylvania, Fotech, GMS Pano, Hannover Messe, Honeywell, HB Elektrik, Kalen Grup, Kiklop, Legrand Elektrik, Matriks, Mısırlıoğlu, Novatek, Omega, Orge, Panel Endüstriyel, Prysmian,  Schneider, Siemens, Sinerji Elektrik, Teksan 
gibi firmalar geceye katıldılar    

Katılım sağlayan firmaların, iş ilişkilerini güçlendirdiği 11. Geleneksel ETMD Gecesi, yoğun bir yılın yorgunluğunun atıldığı güzel bir gece olarak sona erdi.  


yilmazparlar@yahoo.com

13 Ekim 2019 Pazar

UTİKAD Zirve 2019’-Yılmaz Parlar

Hava Kargoda Hedef Üçüncülük 

UTİKAD Zirve 2019’da Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı  “Hava kargoda hedefimiz dünyada ilk 3’e girmek, Dünyanın ilk üç hava köprüsünden biri olmak.” dedi.





Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği (UTİKAD) Türkiye’de lojistik kültürünün oluşturulması ve sektörün gelişimine yönelik hedefleri çerçevesinde 10 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Elite World Europe Otel’de “UTİKAD Zirve 2019- İleriye Dönüşüm Zirvesi”ni gerçekleştirdi.




Yeni Havalimanı ve Kapıkule’deki iyileştirme çalışmaları umut veriyor
Materyallerin, binaların ve kavramların özlerini koruyarak farklı işlevler kazanmaları olarak tanımlanan ‘ileri dönüşüm’ kavramından ilham alan “UTİKAD Zirve 2019- İleriye Dönüşüm Zirvesi”nde; iş dünyasında yaşanan teknolojik ve kurumsal dönüşüm, farklılaşan iş modelleri ve iş yapış şekilleri, yenidünya düzeni, geleceğin getireceği fırsatlar ve riskler konularında farkındalığın artmasının amaçlandığı ve nasıl ileriye dönüşeceğiz gibi sorularına cevap buldu.

Firmalara yeni bakış açıları sunmak, profesyonel hayata dair farklı senaryolara hazırlamak ve gelecek planlarıyla ilgili önemli ipuçları paylaşmak amacıyla düzenlenen Zirvede UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, zirvenin “İleriye Dönüşüm" temasıyla gerçekleştirildiğini, hayatın parçası haline gelen teknolojinin, iş hayatına özellikle lojistik sektörüne getireceği değişiklikleri, katılımcıların zirveyle iş hayatının sıkıcı gündemin uzaklaşarak gelecek yolculuğuna çıkacağını söyledi.




Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, Ülkelerin, şirketlerin artık birbiriyle yarıştığı bir dönemden tedarik zincirlerinin birbiriyle yarıştığı rekabet ettiği bir döneme geçildiğini, böyle bir dönemde ürünlerin çok süratli ve güvenli ilgili adreslere ulaştırılabilmesi gerektiğini, bundan dolayıda lojistik sektörünü dünya ticaretinde daha merkezi bir konuma getirdiğini belirtdi.


Aycı “3 yılda THY özellikle hava kargoda yüzde 80 büyüdü. 24 uçaklık hava kargo filomuz oluştu. Bugün hava kargo ile 86 ülkeye giderek dünyada en çok ülkeye uçan hava yolu şirketi unvanını açık ara aldık. Hava kargoda yüzde 4 olan dünya pazar payımızı büyüteceğiz. Bu alanda dünyada 13’üncülükten 7’nciliğe yükseldik, önümüzdeki dönemde hedefimiz önce ilk 5’e sonra ilk 3’e girmek. Dünyanın ilk üç hava köprüsünden biri olmayı hedefliyoruz” dedi


450 üyesiyle 50.000 İstihdam yaratan, tüm taşıma modları ve lojistik hizmetleri veren, 5 Milyar dolarlık ciro üretimi olan UTİKAD,  Zirve 2019’da İleri Dönüşüm bakış açısıyla; İş dünyasında yaşanan teknolojik ve kurumsal dönüşüm, Farklılaşan iş modelleri ve iş yapış şekilleri, Yeni dünya düzeni, Geleceğin getireceği fırsatlar ve riskler konularında farkındalığın artması amacında nasıl ileri’ye dönüşeceğiz, Hızla dönüşen dünyada rekabet üstünlüğünü nasıl sağlarım? Gelecekte var olabilmek için nasıl bir dönüşüm geçireceğiz? Dönüşüm ve değişim dalgasından lojistik sektörü nasıl etkilenecek? Soruları cevab buldu.


Ekonomik, Sosyal, Kişisel, Çevresel, Lojistik, Sanayi, Ekonomi, Bilişim, Çevre, Yapay Zeka, Robot Teknolojileri, Blockchain, Otonom Araçlar, Akıllı Depolar, İklim Değişikliği konular işlendi.





Dönüşüm, Ekonomi, Lojistik, Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik, İnsan, Eğitim Konuşuldu.

Değişim Masallarla Başlar, Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain, Ekonomi Çarkları Dönüşüyor, Tedarik Zincirinde Dijital Dönüşüm, Yapay Zeka Dönüşümün Neresinde?, İş Dünyasına Yön Verenler, Teknolojinin Öte Yanı, Z Kuşağı İş Hayatında!, Yaşanabilir Gelecek İçin gibi program başlıklarında Geleceğe Bakış, Geleceği şekillendirecek fikirler,  Ekonomist ve fütürist fikir önderleri, Sosyal Etki, İş dünyasının liderleri, Fark yaratanlar sunumlar katılımcılara fayda sağladı.

UTİKAD Zirve 2019-İleri'ye Dönüşüm zirve  Judith Liberman'dan Değişim Masallarla Başlar’dan sonra, “Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain” paneli ile devam ederek, Blockchain 101 kitabının yazarı Ahmet Usta'nın moderatörlüğünü üstlendiği “Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain” panelinde, Maersk Türkiye Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Esra Yaman Gündüz ve IBM Türkiye Teknoloji Lideri Sevilay Kurt konuşmacı olarak katıldılar.


Panelde blockchain ekosisteminin önemli yapıları olan yazılım, finans, lojistik gibi farklı disiplinleri nasıl etkilediği, lojistik sektörünün bu değişim ve dönüşüme nasıl hazırlandığı üzerine konuşuldu.


“Ekonomi Çarkları Dönüşüyor” panelinde Habertürk TV Ekonomi Müdürü Serdar Kuter moderatörlüğü üstlendi. Ekonomist Dr. Murat Kubilay, Küresel ekonomide son durum nedir? Dünyadaki politik ve teknolojik gelişmeler Türkiye'yi ve yatırımları nasıl etkiliyor? Türkiye'yi, orta ve uzun vadede nasıl bir ekonomik dönüşüm bekliyor? Konularını vevaplandırdı.


“Tedarik Zincirinde Dijital Dönüşüm” panelinde Lojistik sektörüne akademik ve pratik değerler katan Dokuz Eylül Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna, Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak ve Turkcell Lojistik Müdürü Ömer Faruk Erkal’a Dijital Dönüşüm, Blockchain ve Endüstri 4.0 uygulamaları tedarik zincirine nasıl yansıyor? Otomasyon ve Büyük Veri'ye dayalı akıllı tedarik zincirleri hangi çözümleri sunuyor? Geleceğin tedarik zinciri nasıl olacak? gibi sorular yöneltdi.


“Yapay Zeka Dönüşümün Neresinde?” panelinde Dijital Dönüşüm Lideri ve Akademisyen Kozan Demircan, Türkiye'de yapay zeka uygulamaları hangi düzeyde? Yapay zeka, robotlaşma ve derin öğrenme iş yapış şekillerini nasıl etkileyecek? Gibi soruların bilgilerini paylaştı. 


“İş Dünyasına Yön Verenler” panelinde UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk Hava Yolları Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen ve Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Fuat Pamukçu; “Gelecekte var olabilmek için nasıl bir dönüşüm geçirmeliyiz? Ekonomik dalgalanma ve pazardaki rekabete rağmen büyümek için hangi adımları atmalıyız? Yaratıcı yeniden yapılanmaya dayalı kurum kültürü nasıl oluşturulabilir?” sorularını işlediler.


Teknoloji Yazarı ve Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu "Teknolojinin Öte Yanı" panelinde, Teknolojinin Öte Yanında bizi neler bekliyor? Kurumların ve kişilerin teknolojiyle dönüşümü nasıl gerçekleşecek? Yeni dünyanın düzeni ve ayakta kalma yolları neler? konularına cevap verdi.


“Z Kuşağı İş Hayatında” panelinde; MEB İstanbul İli Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür, PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı ve Defacto İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Berna Öztınaz konuşmacı olarak yer aldı.


Öğrenme Tasarımları Kurucusu ve Eğitim Uzmanı Tuğba Çanşalı moderatörlüğünde gerçekleşen


Z Kuşağı İş Hayatında panelinde; Z kuşağının karakter özellikleri neler ve bu kuşak iş hayatını nasıl etkileyecek? İşverenlerin yeni kuşaktan ve yeni mezunlardan beklentileri neler? konuları yer aldı.


 “Yaşanabilir Gelecek İçin” panelinde, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz ile SDSN Türkiye Eğitim Koordinatörü Bahar Özay, Yaşanabilir Bir Gelecek için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP'nin hazırladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini paylaştılar.




Göze çarpan standlarda SDG4Kids’den Türkan Uçar İklim değişikliğine, Sorumlu üretim ve tüketime, Temiz enerjiye ve Doğayı korumaya yönelik farkındalığı eğlenirken öğretmeyi hedefleyen Dünyanın Geleceği Çocuk Oyunların açıklamalarını yqaptı

.


Zirvede Şinasi Yelkenci’nin “Denizden gelenler sergisi” muhteşemdi. Doğal olarak denizden toplanan çöplerle elde edildiği için, her biri birbirinden farklı, her biri yeşil bir dünya için mesaj vermekteydi Şinasi Yelkenci ve yine kendisine çğp toplamada yardımcı olan sanatcı Gülhan Bayrak ile yaptığımız söyleşide tüm dinlenme zamanlarını denizde çöp toplamaya ayırdıklarını söylemeleri gerçekden çok düşündürücüydü. Gülhan Bayrak’ın gösterdiği  enstalasyonlarda yine insanlık çirkinliğini gösteren mesajlardı.





Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Lojistik öğretim görevlisi Dr. Selva Staub İle yaptığımız söyleşide Utikad Zirve-İleriye Dönüşüm zirve hakkında izlenimlerini sorduğumda “ UTİKAD’ın İleriye Dönüşüm zirvesinde birbirinden değerli konuşmacıları dinleme fırsatı elde ettim.  Denizden gelenler sergisi ile sanatın ilham veren özelliğini tema alan giriş sonrası salona girdiğimizde bütün bir gün boyunca farklı bir zirveyle karşı karşıya olduğumu fark ettim.  Lojistik sektörünün geleceğe hazırlığında nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik ve büyük data hakkında yetkin şirketlerden örnekler zirvenin en can alıcı konularını oluşturdu.  Oyunlaştırma ve hikaleştirme teknikleri ile geçmişten günümüze lojistik sektörüne giriş yapılan zirvede akademisyenlerin yanında sektörün önde gelen yöneticileri ve isimleri karşılıklı olarak sadece lojistik sektörünün değil ülkenin ve orta öğretimden üniversiteye kadar olan eğitim sisteminin lojistik eleman yetiştirmede olmazsa olmazları tarıtışıldı.  Z kuşağına ağırlık verilen ve bu kuşağın iş dünyasındaki en büyük beklentisinin çevreye duyarlılık olduğu ve bu yüzden özellikle lojistik sektörünün bu konuda inovatif bir yapı içerisinde sektörünü ileriye dönüştürmede 4. Endüstrinin bütün aletlerinin adapte edilmesi için bir yol haritası gerektiğinin üzerinde durulduğu zirve son dakikalarına kadar dolu bir salonda gerçekleşti. Çok güzel fikirler ve donanımlarla önümüzdeki yılın zirvesini beklemekteyim.” Şeklinde paylaşdı.


yilmazparlar@yahoo.com


Dört Kapı Anadolu Rüyası Lansmanı-Yılmaz Parlar

. ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA...